Sevgili Rıza Amcamın ( Rıza Çağla ) güzel 3 Şiiri...  Mekanın cennet Olsun sevgili amcam..  

Bir GIDIKOĞLU diyemeden, erkenden bıraktın bizleri.

Derleyen :Erdal Çağlar
Şiir: Rıza Çağla

Sıla Özlemi

On yıl oldu ben sıladan ayrılalı
Gam gasevet rüzğarıyla savruldum
Hasret ateşiyle kavruldum
Artık zorunu çekemem gurbet

Sılanın dumanı tüter özümde
Ağladıkça kan yaş gelir gözümden
Bilmem hata varmı sözümde
Daha dayanamam işine gurbet

Eşimden dostumdan hep ayrı düştüm
Ayrılık gömleğin elimle biçtim
Pınarı bilinmez çok suyun içtim
Tadınan suyunu içemem gurbet

On yıl boyunca kalorüfer yaktım
Usandım gurbetten canımdan bıktım
Sılada anamı hasta bıraktım
Ayırdın anamdan sen beni gurbet

Köyümüzde nice ocaklar söndü
Bodurum katında benzim soldu
Nice hayellerim hepisi yok oldu
Anayı yavrudan ayırdın gurbet

Köyümüzün hayeli gitmez gözümden
Kalemle yazmakla dertler bitmez
Kilitlenmiş kapılar dumanı tütmez
Nice ocaklar söndürdün gurbet

Bütün arazi sahipsiz kaldı
İçinde gülleri açmadan soldu
Şimdi köyümüz yabancı doldu
Konu komşudan ayırdın gurbet

Yaylanın yolları hep ıssız kalmış
Koyunu kuzusu atı yok olmuş
Bütün yolcuları dolmuşa binmiş
Eski gidişatı yok ettin gurbet

Sanmayın dostlarım bu bir kopya
Yazdım destanı herkes okuya
Bu dünyada kalmadı kimse bakiye
Hasretle bıraktın baş başa gurbet

İçimden yazdım bunları
Hatırladım boş geçen günleri
Köyde bıraktık ihtiyar dulları
Nice köyleri boşaltın gurbet

Yeter Rıza üzme kendini
Zaten felek yıkmış senin bendini
Zaman gelir ecel bana döndürür
O zaman yolumdan eyleme gurbet 

Derleyen :Erdal Çağlar
Şiir: Rıza Çağla 
              

Yılanlının Şiiri 

Yılanlı Damal yaylasına verilen isim

Yılanlıdır asıl adı
Hatırımda kaldı yadı
En iyisi tereyağı
Balına kurban olayım

Sisli puslu yurtlarına
Çayırda biten otlarına
Dağda gezen atlarına
Otuna kurban olayım

Dağın deren buz gib su
İçimi yakar doğrusu
Sahipsiz kalmış yarısı
Suyuna kurban olayım

Mis kokulu çiçeklerin
Deste deste toplar gençlerin
Omuzlara dökülüyor saçları
Saçına kurban olayım

Dağın ovan kekik kokar
Turna sesi canlar yakar
Gelini kızı yaylaya çıkar
Yaylana kurban olayım

Ağustosta çayır çimen biçilir
Eylül sonu geri köye göç edilir
Dost uğruna Candan bile geçilir
Canına kurban olayım

Zengini iyi yaşar
Fakiri düzde şaşar
Komşular hep yardıma koşar
Komşuya kurban olayım

Ilık serin rüzğarın var
Karlı buzlu dağların var
Serum gibi havan var
Havana kurban olayım

Kalem aldım bu destanı yazarım
Bir zamanda İstanbul u gezerim
Şu zalım yerde koymayın mezarım
Sizlere kurban olayım

Yeter Rıza daha yazma
İçlenip de kendin üzme
Gizli sırrların çözme
Haline kurban olayım 

                         

Derleyen :Erdal Çağlar
Şiir: Rıza Çağla

Kürdün Kızı



Pancarlının başlarında
Onüç ondört yaşlarında
Benim gönlüm var sende
Gel oturak Kürdün Kızı

Rüyamda görmüş idim
Seve seve öpmüş idim
Ben ismini unutmuş idim
İsmin nedir Kürdün Kızı

İsmin nedir söyle bilem
Çeşmin yaşların silem
Bir öpeyim bende gülem
Gel oturak Kürdün kızı

Kürdün kızı Kürçe söyler
Ben söylerim kendi dinler
O Kürtçeden Kim ne anlar
Türkçe söyle Kürdün kızı

Fakiyemi senin adın
Arşa dayandı feryadım
Elimden gitti muradım
Gel oturak Kürdün Kızı

Rıza`dır benim adım
Sana kavuşmaktır ahtım
Ne karayımış benim bahtım
Gel gidelim Kürdün kızı

Davar kalktı yürüdü
Dağların karı eridi
Ciğerim yara bürüdü
Derman ol sen Kürdün kızı